ERGENLİK (PUBERTE) DÖNEMİ NEDİR?
Ergenlik, çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemidir. Yaşamın
ikinci on yılını içine alan bu süreç fiziksel, cinsel ve ruhsal açıdan gelişme
ve olgunlaşmanın mey-dana geldiği bir dönem olmasının yanı sıra bireyin
geleceğine yön verdiği ve hayatının şekillendiği bir dönem olması açısından çok
önemlidir.Ergenlik döneminde, cinsel gelişme kızlarda 10, erkeklerde 12 yaş
civarında başlar. Çevresel, yapısal ve kalıtsal etkenlere bağlı olarak her
çocukta farklı şekilde seyredebilir. Bu dönemde salgılanan hormonların
etkisiyle, hızlı boy ve kilo artışı, vücut oranlarında değişiklikler ile cins
iyet özellikleri ortaya çıkar. Ergenlik başlamasının ilk bulgusu kızlarda meme
gelişimi ve/veya cinsel bölgede kıllanma; erkeklerde ise testislerde büyüme
ve/veya cinsel kıllanmadır.
ERGENLiK DÖNEMiNDE KAŞILAŞABİLECEĞİNİZ SORUNLAR?
Psikososyal Sorunlar: Kendisine yeni bir kimlik arayışı içersinde olan, kendine alış-ma döneminde olan ergen; içe kapanma, sosyal ilişkilerinde bozukluk, okul başarısızlığı gibi sorunlar yaşayabilir.
Psikososyal Sorunlar: Kendisine yeni bir kimlik arayışı içersinde olan, kendine alış-ma döneminde olan ergen; içe kapanma, sosyal ilişkilerinde bozukluk, okul başarısızlığı gibi sorunlar yaşayabilir.
Boy kısalığı: Ergenlik döneminde cinsel
gelişimin erken veya geç oluşması, beslenme bozukluğu, çeşitli hastalıklar ve
hormonal bozukluklar nedeni ile oluşabilecek boy kısalığı ihmal edilmemesi
gereken bir durumdur. Tedavi edilebilir boy kısalıklarında başarının erken
teşhise bağlı olduğu unutulmamalıdır.
Guatr: Ergenlik döneminde, özellikle kızlarda sık
rastlanan bir sorundur. Halsizlik, yorgunluk, uykuya eğilim gibi belirtiler ya
da sinirlilik, hırçınlık, zayışama gibi şikayetlere yol açan farklı işlev
bozuklukları görülebilir. Mutlaka tedavi edilmelidir.
Kansızlık: Ergenlik çağında özellikle kızlarda sık rastlanır. Solukluk, iştahsızlık,
çabuk yorulma başlıca belirtilerdir. Adet kanamalarının fazla olması ya da
bilinçsizce yapılan zayışama rejimleri bu sorunun ortaya çıkmasını
kolaylaştırır.
Kemik
ve İskelet-Kas Sistemi Bozuklukları: Ergenlik döne-minde hızlı boy ve kilo artışı ile vücut
boyutlarının hızlı d eğ iş i m i bu dönemde bazı ortopedik sorunların sık
görülmesine yol açar. Bu dönemde özellikle erkek çocuklarda sportif
aktivitelerin artması döneme özgü kemik, eklem ve kas problemleri doğurabilir.
Çocuğunuzdaki sırt ve bel ağrısı, omurga eğriliği, aksayarak yürüme gibi yakınmalar
ihmal edilmeden ilgili bir uzman hekime başvurulmalıdır.
Aşırı Kıllanma: Kız çocuklarında ergenliğin başlamasıyla birlikte
sık karşılaşılan bir sorundur. Yapısal nedenli olabileceği gibi hormonal
dengesizliğin bir bulgusu olabilir. Özellikle adet düzensizlikleriyle birlik-te
olduğunda daha önemlidir.
Akne (ergenlik sivilcesi): Ergenlik dönemindeki çocukların % 80’inde görülür ve erkek çocuklarda daha belirgindir. Aşırı olması ileri inceleme gerektirir. Cilt temizliğine önem verilmelidir.
Akne (ergenlik sivilcesi): Ergenlik dönemindeki çocukların % 80’inde görülür ve erkek çocuklarda daha belirgindir. Aşırı olması ileri inceleme gerektirir. Cilt temizliğine önem verilmelidir.
Adet Düzensizlikleri: Kızların çoğunda ilk
adeti izleyen iki yıl içinde adetlerinin önemli ölçüde düzene girmesi beklenir.
Bu dönemden sonra devam eden adet düzensizliklerinin nedeni araştırılmalıdır.
Aşırı adet kanaması ve ağrılı adetler ergenlik çağındaki kızların önemli bir
kısmında günlük yaşamı olumsuz etkileyen sorunlar olup nedeni araştırılarak
tedavi edilmelidir.
Erkeklerde Meme Büyümesi: Ergenlik çağının erken
dönemlerinde sık rastlanan ve % 80’ninde ergenlikteki hızlı hormon artışına
bağlı normal bir durum olabilir. Doktorunuz bu durum için gerekirse tetkik
yaptırabilir.
Şişmanlık (obezite): Hangi
yaşta görülürse görülsün mutlaka tedavi edilmesi gereklidir. Obez çocukların özellikle
ergenlikten sonra kilo vermeleri çok zordur. Bunların en az yarısı erişkin
yaşamlarını da obez olarak sürdürmektedirler. Kalp hastalıkları, yüksek
tansiyon, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, solunum rahatsızlıkları,
eklem hastalıkları ve adet düzensizlikleri şişmanlıkla doğrudan ilişkili
hastalıklardan birkaçıdır. Obez çocuklar mutlaka hekim kontrolünden geçmeli;
gerekli hormon incelemeleri yapıldıktan sonra tedavi edilmelidir.
Unutulmamalıdır ki her çocuk ve ergen; boy ve kilo artışı ile cinsel gelişimi
bakımından belirli aralıklarla kontrol edilmelidir.
ERKEN ERGENLİK GELİŞİMİ
Cinsel gelişmenin başlama yaşı cinsiyet, ırk, iklim ve
çevre koşulları, beslenme ve kalıtsal özelliklere göre farklılık gösterir. Kız
çocuklar, erkeklerden ortalama 2 yıl kadar önce ergenlik dönemine girer. Sıcak
iklimler ve deniz seviyesinde yaşayan topluluklarda ergenliğe girme soğuk
iklimlerde ve yüksek rakımlı yerlerde yaşayanlara göre daha erken başlar.
Özellikle gelişmiş ülkelerde beslenmenin çok iyi olması, büyüme temposunun
hızlanmasıyla birlikte ergenliğe girişin de daha önce meydana gelmesine neden
olur.Ağır fizik egzersiz yapanlarda (sporcu, balerin gibi) ise ergenliğe giriş
yaşı daha geç olabilir. Çocukların ergenlik başlama yaşı genellikle
anne-babanın ergenlik yaşlarına paralellik gösterir. Özellikle kızlarda ilk
adet görme yaşı anneninkine benzer.Cinsel
gelişimin ilk belirtisi kızlarda 10, erkeklerde 12 yaş civarında başlar. Cinsel
gelişme belirtilerinin kızlarda 8, erkeklerde 9 yaşından önce başlaması
anormaldir ve ileri inceleme gerektirir.Ergenlik döneminin
başlama zamanı gibi süresi de birey-den bireye farklılıklar gösterir ve her
çocuk için özeldir. Ortalama 2-5 yıl arasında olan bu sürecin çok hızlanması da
erken başlaması gibi anormal kabul edilip incelen-melidir. Bu dönemde cinsel
gelişimi sağlayan hormonlar kızlarda yumurtalıklardan salgılanan östrojen,
erkeklerde ise testislerden salgılanan testosterondur.Erken cinsel gelişme kız
çocuklarında erkeklerdekinden 10 kat daha sık görülür. Nedeni genellikle
beyindeki hormon salgılanmasını düzenleyen bezlerin erken uyarılmasıdır. Ancak
nadiren, yumurtalık-testis ya da böbreküstü bezinin bazı hastalıkları da erken
cinsel gelişime yol açabilir. Bu nedenle mutlaka bazı incelemeler yapılarak
problemin nedeni kesin olarak saptanmalıdır.Cinsel gelişim sırasında vücutta
cinsiyet hormonlarının etki-siyle önemli değişiklikler meydana gelir. Hızlı boy
ve kilo artışı ile cinsiyet özelliklerinin belirginleşmesi (meme gelişi-mi,
akne, ses kalınlaşması vb.) çocuğun hızla akranlarından ayrılmasına neden
olur. Yaşıtları tarafından itilen bu çocuklar ruhsal gelişimleri henüz buna
uygun olmadığından daha büyük çocuk gruplarına da kabul edilmedik-lerinden
arkadaş gruplarından koparak içe kapanırlar. Ayrıca beden görünümü nedeniyle
çevre tarafından daha büyük olarak algılandıklarından herkes onlardan yaşından
daha olgun davranış bekler ve ruhsal gelişimi buna uygun olmayan çocuk çevre
tarafından hiperaktif, şımarık, geri zekalı olarak değerlendirilebilir.Diğer
önemli sorun ilerde ortaya çıkan boy kısalığıdır. Cinsiyet hormonlarının
etkisiyle yaşıtlarından önce hızlı boy atan çocuğun kemiklerindeki büyüme
kıkırdaklarıda erken kapanacağından büyümesi yaşıtlarından önce sonlanır ve
yetişkin boyu kısa kalır. Böylece ilkokulda sınıfın en uzunu olan çocuk, liseye
geldiğinde sınıfın en kısası haline gelebilir.
TEDAVİ
Erken cinsel gelişim gösteren
bir çocuk tedavi edilmeli midir? Bu sorunun yanıtı EVET’dir. Nedeni ne olursa
olsun erken cinsel gelişim iki önemli probleme yol açmaktadır. Bunlardan ilki
çocukta ortaya çıkan davranışsal ve psiko-sosyal problemler, diğeri ise boy
kısalığıdır.
Erken cinsel gelişim,
beyindeki merkezlerin erken uyarılmasına bağlıysa tedavide bu gelişimi önleyen
hormon tedavisi yapılabilir. Bunlar ayda bir kez ya da 3 aylık enjek-siyonlar
halinde uygulanmakta olup etkileri sadece kullanıldıkları süre içinde
geçerlidir.
Çocuk ergenlik için uygun yaşa
geldiğinde enjeksiyonların kesilmesiyle cinsel gelişimi kaldığı yerden devam
edecek-tir. Genellikle ebeveynlerin bu aşamada "çocuklarına hormon
verilmesinin zararlı olabileceği" şeklindeki endişeleri tümüyle
gereksizdir. Burada unutulmaması gereken en önemli nokta kullanılan ilaçların
kalıcı etkileri olmadığıdır.
Ayrıca ilave olarak ağızdan alınan bazı ilaçlar da kullanılmaktadır. Erişkin dönemde ilaçların üreme yeteneğine herhangi bir zararı olduğuna dair kanıt yoktur.Hepimizin ortak amacı, çocuklarımızın beden ve ruh sağlığı açısından normal bireyler olarak büyümelerini sağlamaktır.
Ayrıca ilave olarak ağızdan alınan bazı ilaçlar da kullanılmaktadır. Erişkin dönemde ilaçların üreme yeteneğine herhangi bir zararı olduğuna dair kanıt yoktur.Hepimizin ortak amacı, çocuklarımızın beden ve ruh sağlığı açısından normal bireyler olarak büyümelerini sağlamaktır.
Bu metnin hazırlanmasında Çocuk Endokrin ve Diyabet derneğinin aşağıdaki linkinden faydalanılmıştır.
http://www.cocukendokrindiyabet.org/?gln=sayfa&id=25&knr=1&baslik=Ergenlik%20ve%20Erken%20Ergenlik
Jinekomasti Dedi ki; meme sorunları gerçekten çok can sıkıyo.
YanıtlaSil